Estonya'da gezilecek yerler

Baltık ülkelerinin havası bir başka oluyor. Bana diğer Avrupa ülkelerine göre hep daha çekici gelmişlerdir. Estonya'da farklı olarak neler yapabilirim diye soruyorsan bu yazı sana göre.

Tallin

Tallin'de eski kent merkezi; kesinlikle bozulmamış ve tüm çekiciliğiyle sana orada bir kaç gün vadediyor. Tabi keşfetmeyi seviyorsan ki burada olduğuna göre seviyorsun. O halde başlıyoruz.

Vanalinn - Old Town

Tallin eski şehir merkezi tarihi değerler bakımından çok iyi korunmuş bir bölge ve old city gezmeyi sevenler için gerçekten bir hazine. Pek çok Avrupa şehrindeki old townlardan biraz daha büyük. Burada epey keyifli zaman geçirebilirsin. Pek çok yeri kendin keşfedeceksin zaten. O yüzden kilise, katedral, kule gibi yapıları ayrıca detaylı olarak anlatmıyorum. Ancak kaçırmaman gerekenleri aşağıya ekliyorum.

Viru Kapısı

Devasa 2 kule arasındaki old town girişi.

Town Hall Meydanı

Tarihi belediye binasının ve ayrıca pek çok restoran ve kafenin bulunduğu merkez.

Kiek In de Kök Müze ve Tünelleri

4 kulenin tünellerle ve geçitlerle birleştirilmesi ile oluşturulmuş bu yapı ortaçağda inşa edilmeye başlanmış. İçinde savaş zamanındaki hayatın canlandırıldığı bir kaç bölüm var ki benim en hoşuma giden kısım bir ressamın odası idi. Ayrıca zindanlar, bir pazar yerinin canlandırıldığı bölüm, güzel manzaralı bir kafe gibi alanlar var. Dışarıdan basit gibi görünse de içine girdiğinde biraz daha karışık. O yüzden hem sağa ve hem de sola doğru gördüğün tüm tünellere ve kapılara, ayrıca hem yukarı hem de aşağı doğru gördüğün tüm merdivenlere yönel ve keşfet. 4 kuleyi de gördüğünden emin olunca çık. Ben 2 saat geçirdim orada. Tabii daha az bir vakitte de ayrılabilirsin. Giriş 8 euro.

Danish King's Garden

Yukarıda bahsettiğim Kiek In de Kök'ün bahçesidir aslında. Kulelere girmeyi düşünmüyorsan bile bu avluya uğramanı tavsiye ederim. Hem manzarası güzel hem de sakin ve ilginç bir bahçe. Zaten buradan çıkıp yola üst taraftan devam ettiğinde de Toompea Castle ve Alexander Nevsky Cathedral'e ulaşıyorsunuz. İsterseniz Toompea Castle bahçesine girip diğer ucundan manzara fotoğrafları çekebilir ve buradaki banklarda sakince dinlenebilirsin.

St. Mary's Cathedral

Toompea tepesinde ziyaret edebileceğin bir yer. Teraslara giderken önünden muhakkak geçeceksin zaten. İçeri girip göz atabilirsin.

Toompea tepesi ile Patkuli ve Kohtuotsa Terasları

Gezilen yerlere bir de tepeden bakmak insanda farklı bir bakış açısı yaratıyor. Patkuli ve Kohtuotsa seyir terasları (Viewing Platform) bu imkanı sağlıyorlar. Çok güzel fotoğraflar çekebilir ve girişteki seyyar sıcak şarap satıcısı bayan oradaysa dünyanın en güzel sıcak şarabını alıp tadabilirsin. Bun platformlar yan yana olsalar da, tepenin kavisinden dolayı sahip oldukları manzaralar farklı. Birinden çıkınca biraz meydana doğru geri yürüyüp sonra tekrar diğerine sapmak gerekiyor.

Suomen Suurlahetystö: (Finlandiya Konsolosluğu)

Kohtuotsa Seyir platformundan çıktıktan sonra tekrar meydana inmeye karar verirsen, büyük ihtimalle yolunun üzerinde olacak bir yapı. Aslında özellikle bu yoldan inmeye çalış. (Kohtu sokağı) Çünkü bina gerçekten çok güzel. Ancak yoldan aşağı inerken dümdüz iner de başını sola çevirip avluların içine bakmazsan göremeyebilirsin. Pek çok turist bunu görmeden aşağı indi. Bahçesine girip resim çekebilirsin. Kapısı açık zaten.

Saiakäik/Saiakang geçidi

Bir tarafı Town Hall’da olan bu geçit çok şirin ve küçük bir pasaj. İçinde bir de kafe var ki kahvesi ve pastaları çok güzel.

Katariina Kaik (St. Catherine’s geçidi)

Orta çağ havasını tam manasıyla soluyacağın bir geçit.

Revali Raeapteek (Town Hall Pharmacy)

Town Hall meydanında bulunan bu tarihi ezcaneye girip gezebilirsin. Eczane açık ve normal ilaçlar da satıyorlar ancak içi her daim eczaneyi gezmek isteyen turistlerle dolu. Tarihte kullanılan ilaçlardan ve ilaç yapımı için kullanılan aletlerden tutun da kavanozlarda solüsyon içinde bulunan kirpi, yılan gibi hayvanlara kadar her tür tedavi unsurunu görebilirsiniz. Giriş ücretsiz.

Master's Courtyard

İçinde bir kaç küçük dükkan ile bir de kafe bulunan şirin bir avlu.

Vabamu İşgal ve Özgürlük Müzesi

Müzede Estonya’nın Sovyetler tarafından işgali, özgürlüğünü kazanması ve ayrıca o dönemde işlenmiş insanlık suçlarıyla ilgili durumlar göz önüne seriliyor. Müzede giriş fiyatına dahil olarak bir e-tur rehberi alabiliyorsunuz. Çocuklar için interaktif etkinlikler var ve onlar için yine ayrı bir e-tur rehberi var. Giriş 11 euro

Rotterman City

Old Town’dan çıkıp 10 dakika yürüyerek varabileceğin enteresan semt. Bence buraya gitmeden dönme. Daha önce görmüş olanlara Rotterdam’ı hatırlatacak bu merkezde çok enteresan binaları keşfedeceksiniz. Yeni ve eski binalar birleştirilmiş ve güzel vakit geçirebileceğin bir alan oluşturulmuş. Açık havada binalar arasında gezinebilir ve ardından mekanlardan birinde kahveni içebilirsin. Alışveriş de yapabilirsin. Semtte tam bir tur attıktan sonra daha detaylı keşifler için aralara gir, merdivenlerden çık, orayı burayı karıştır. Siyah binanın önündeki küçük terası keşfet. (alt orta resim )Eminim burada bol bol fotoğraf çekeceksin. İlginç olmayan bir metrekare bir yer bile yok burada.

Balti Jaama Turg (Tren İstasyonu Market): Old City’nin hemen dışında en fazla 10 dakika yürüyerek ve bir alt geçit kullanarak ulaşacağın tren istasyonunun diğer tarafına geçtiğinde orada bir Pazar yeri göreceksin. Alt geçitin üstünde Baltijaama yazıyor ve gece 23 ile sabah 6 arası alt geçit kapalı. İlk girdiğin kısımda alt katta çiçekçiler, meyvacılar ve balıkçılar var. Aynı zamanda kapalı yer olmasına rağmen içinde küçük küçük tek katlı evler gibi yapılar var ve içlerinde oturup sipariş verdiğin yemeğini yiyebilirsin. İç taraftan diğer kısma geçtiğinde ise daha büyük bir binaya varacaksın. Burada da yine küçük kafeler, restoranlar ve pek çok da dükkan var. Ama kesinlikle bizdeki avm ler gibi hayal etmeyin. Üst katta açıkta tezgahlar ve dükkanlar var. Bir nevi Pazar yeri gibi. Çok kalın ve elde örülmüş yün çoraplar, atkılar, bereler ya da günlük kıyafetler ve aksesuarlar bulabilirsin. Fiyat olarak da mağazalara göre daha hesaplı. Benim burada en çok sevdiğim dükkan AntikVariaat oldu. Çeşitli antika eşyalar var. Tabii ki hepsi de Sovyet döneminden kalma. Hemen o günleri simgeleyenlerden 3 tane rozet aldım.

Telliskivi Creative Center: Baltijaama turg pazar binasından çıkıp sağa döndüğünde 10-15 dakikalık bir yürüyüş ile buraya ulaşabilirsin. Yolda giderken tamamen vagonlardan yapılmış hazır yiyecek restoranlarının ve clubların olduğu bir alandan geçiyorsun ve ilerde solda merkeze ulaşıyorsun. Vaktiniz varsa marketten sonra buraya uğrayabilirsin. Birkaç kafe, bir park ve birkaç dükkan olmasına rağmen asıl ilginç olanlar bahçesindeki duvar resimleri ve bazı enstanteneler.

Sadama ve Tallin City Hall: Burası Finlandiya’ya büyük gemilerin kalktığı liman ve Sovyet döneminden kalma eski konser ve buz pisti alanının bulunduğu bölge. Eğer vaktin kaldıysa buraya da bir uğrayabilirsin. Rotterman City’den caddeye çıktıktan sonra ilerlemeye devam et. Solda büyük feribotları göreceksin. Oraya doğru ilerle. Liman tarafında güneşte ışıl ışıl parlayan köprüden geçtikten sonra o civarda göreceğin bir pasajın alt ve üst katlarındaki küçük dükkanlardan şehir içine göre biraz daha uygun fiyatlı şeyler alabilirsin. Genelde marka olmayan kıyafetler ve ev eşyaları var. Çok özel şeyler değil ancak tişörtlerden şapkalardan gözlüklerden tutun da çakılara, sehpa örtülerine kadar pek çok şey var. Buradan çıkıp biraz ilerideki geniş merdivenlere gittiğinde ise eski Sovyet zamanından kalma etkinlik alanına ulaşacaksın. İçine girilmiyor ancak merdivenlerden üst kısma çıkıp uçsuz bucaksız denize ve şehre bakabilirsin. İlginç bir yer. Tehlikeli olduğuna karar verildiği için 2000 li yılların başında kapatılmış. Oysa ondan önce Tallinlilerin doldurduğu çok eğlenceli bir etkinlik alanı imiş. Şu anda terkedilmiş ve bakımsız hale gelmiş bir yer. Eski ve yeni hallerinin fotoğraflarını görmek isterseniz google görsellerde ''linnahall Tallin'' diye aratabilirsiniz.

---

KEŞFET!

İşte sana 1200'lü yıllardan kalma bir yapı. Tallin’e gidenlerin pek çoğunun göremediği nefis bir yer. Çok fazla yerde bahsedildiğini görmedim. Haritada bile yerini tam olarak bulmak zor. Ben de tesadüfen keşfettim. Hazır mısın? İşte Kloostri Galeri ve Dominik Manastırı.

Estonya'nın en eski yapısının içindesin!

Kloostri Galeri: Harika bir ortaçağ avlusu. Genelde kapısı kapalı oluyor. Minicik de bir tabela var ve içerde ne olduğu belli değil. O yüzden insanlar fark etmeden geçip gidiyor.

Müürivahe Tanav sokağına gir. Orada üzerinde küçük bir tabela ile Kloostri Galerii yazan kapıyı bul. Kapıyı it ve içeri gir. Kimsecikler de yoktur büyük ihtimal. Kameran hazır mı? İşte ortaçağın tam ortasındasın. Detayları kaçırma. Yukarılara da bak. Her yeri karıştır. Manastırın içini de gez. Özellikle ne kadar eski o kadar güzel diyenler için bulunmaz bir fırsat bu!

---

Dikkat: Old City de gezerken ara ara üzerinde yeşil tabelaların size gezilecek yerleri işaret ettiği direkler göreceksin. Bu tabelaların çoğunun yönü yanlış. Tabelalar, sanki birisi akşam gelmiş de bu direkleri gelişigüzel döndürmüş gibiler. Her zaman kontrol et.

Dikkat : Özgürlük meydanında iken navigasyona baktığında nereye gidersen git seni önce oradaki alt geçide yönlendirip caddenin karşısına çıkartıyor. Sonra tekrar bakınca geri dönmen gerektiğini anlıyorsun. Buna da dikkat et.

---

Haapsalu

''Ben Estonya’ya geldim ama sadece Tallin’i mi göreceğim? Başka yerlere de bir göz atsam'' diyorsan Haapsalu, Tartu, Parnu gibi şehirleri seçebilirsin. Ben bunların içinden Haapsalu’ya gittiğimden bu şehirden bahsedeceğim.

Haapsalu; deniz kıyısında küçük ve sakin bir şehir. Evler genelde tek ya da iki katlı ve bahçe içinde. Pek çok ahşap ev de var. Burada gezebileceğin başlıca iki yer; Kale ve Promenad olabilir. Otobüsten indikten sonra merkeze doğru yürürken yolunun üzerinde Tourist Information var. Oradan ücretsiz haritanı da alabilirsin. Kale’nin surlarına çıkabilir ve çok güzel şehir fotoğrafları çekebilirsin. Promenad ise deniz kıyısında yürüyüş yapabileceğin çok güzel bir alan. Kaleden biraz ilerledikten sonra buraya varıyorsun. Kuş gözlem kulesine tırmanabilirsin. Güzel manzara var. Ancak dolaşırken haritanızı kullanmanızı tavsiye ederim çünkü küçük bir şehir olmasına rağmen deniz kıyısı düz değil ve Promenad da kavisli bir yol. Gerçek anlamda her yeri görebilmek ve aynı yerlerden bir daha geçmemek için harita çok yardımcı oluyor. Deniz burada bir gölet gibi ve içinde üzerine yüzlerce martının konduğu sazlıklar var. Değişik bir havası var bu şehrin.

Haapsalu’ya nasıl giderim? Tallin’de Bussijaam’dan bilet alıp otobüs ile veyahut da Baltijaam’a gidip tren ile ulaşabilirsin. Otobüs ile yolculuk çok keyifli ve 1 saat 45 dakika sürüyor. Direkt olarak terminale gidip oradaki gişeden gidiş dönüş biletini al. Gidiş dönüş fiyat 18 Euro.

Sondan bir durak önce yani Niine durağında in ve aynı kaldırım üzerinde hemen 20 metre ileriden sağa saparak içeriye doğru yürü ve şehrin merkezine ulaş. Dönüşte ise son durağa giderek oradan bin bence.

---

Bunlar sana yardımcı olacak sözcükler

Kesklinn: Merkez

Vanalinn: Old city

Jaam: İstasyon

Bussijaam: Otobüs garı

Balti jaam: Tren garı

Avatud. Açık

Solitud: Kapalı

Keskus: Alışveriş merkezi

Turg: Market

---

Estonya ulaşım ile ilgili tüm ipuçları

Havalimanı için: Mayıs 2022’de Estonya’ya girerken pasaport kontrol aşı sertifikası sormadı ama otel rezervasyon ve dönüş biletini görmek istedi.

Dönüşte ise havayolu aplikasyonundan self check-in mümkün olmadığı için check-in bankosuna gitmek zorunda kalıyorsun ve orada da aşı sertifikasını görmek istedi.

Bunları mobilden göstermek ile ilgili sıkıntı yaşayacağını düşünüyorsan önceden dökümlerini al.

Havalimanından şehre ulaşım: Havalimanından çıkarken camlı bir koridordan yürüyerek kapıya doğru gidiyorsun. Çıkışa 3 metre kala sağda bir makine var. Ondan tramvay biletini al. (Bilet üstünde barkod çıkmazsa biletini alamadın demektir, Tekrar dene. Makinenin resmi altta. ) Old City’ye gidiyorsan çıktığın kapının hemen önünden 4 numaralı tramvaya bin. Viru durağında in. Havalimanından Viru 15 dakikada sürüyor.

Tramvaya bineceğin zamanlarda biletini tramvayın içinden alırsan 2 euro ancak makinelerden alırsan 1,25 euro. Bu arada ben oradayken ''tramvay içinden bilet alma modeli kaldırılıyor'' demişlerdi. Şu anda o ihtimal mevcut bile olmayabilir. İşini sağlama al.

Old City içindeysen tramvay biletini nereden alabilirsin? Old city’den Viru kapısından çıkıp caddeden karşıya geç. Orada Viru Keskus yani Viru Alışveriş Merkezi'ni göreceksin. Onun alt katında şehir için ulaşım için bir otobüs terminali var. Ya girişte hemen aşağıya bir merdiven var ya da diğer taraftan girersen o katı dümdüz ileri doğru yürüyüp oradaki merdivene gelip aşağı in ve biletini oradaki makineden al. Ayrıca R-Kiosk isimli küçük marketlerden – ki pek çok yerde var – günlük, iki günlük veya üç günlük pass bilet de alabilirsin. Bunların depoziti de var. Google Map'de arama satırına R-Kiosk yazdığında hepsinin yerini görebilirsin. Ben tramvaya bineceğim zaman Viru Keskus’dan bilet alıyordum. Bana daha ekonomik geldi.

Ne yenir ve ne içilir?

Kofeman Cafe: kahve içmek için girip dışarıyı seyrettiğim şık kafe. Sıcak bir ortam. Kahvesi de çok güzel. (Foto1)

Saiakangi Kohvik Cafe: Hem kahvesi ve hem de pastaları güzel olan şirin bir kafe. Town Hall meydanından girebileceğin dar fakat işlek bir sokakta yer alıyor. (Foto2)

Levier Cafe Rotermann: Hafif yiyecekler ya da tatlı ve kahve için bir mola verebilir ve rahatça oturabilirsin. (Foto3)

Labor Bar: İçi tamamen radyoaktif tarzda döşenmiş. Eğlenceli ve ilginç bir yer görmek istiyorsan buraya git. Tabandan tavana tüm ayrıntılara dikkat et. İçkilerin deney tüplerinde geliyor. Ben 10 lu tüp tekila kokteyli için toplamda 5 euro ödedim. Burası Tallindeki diğer bar ve kafelere göre daha uygun fiyatlara sahip. Yoksa fiyatlar diğer barlarda böyle değil. (Foto4)

Tallin Pizza ve Kebap: Alışkın olduğun tadları arıyorsan döner yiyebileceğini bulunan bir mekan. Sahibinin Türk olduğu mekanın fiyatları da pek çok yere göre çok daha uygun.

Tule Estonia: Town Hall meydanında bulunan restoranın hem alt ve hem de üst katı ortaçağ stili döşenmiş. Üst kat alt kata nazaran biraz daha değişik ve hoş. Cumartesi akşamı canlı müzik var ve genelde ortama da uygun bir şekilde folk müzik yapıyorlar.

Başlangıçlardan ''Garlic rye breads with sauce''u şiddetle tavsiye ederim. https://tuleestonia.ee/

ııı Draakon (Third Dragon): Burası da keyifli vakit geçirebileceğiniz, ortaçağ stilinde bir restoran. https://www.kolmasdraakon.ee/

Gitmek için uygun zaman: Mayısın başlarında gittim. Harika bir hava vardı. Yani 17-18 derece idi. Yorulmadan ve sıcaklamadan gezmek için çok uygun. Sadece bir gün yağmur yağdı ve biraz serinledi. Ayrıca gittiğin yerler çok kalabalık olmuyor ve sakin sakin geziyorsun. Çok keyifli oluyor. Aynı yerlerin yaz aylarındaki fotoğraflarına baktım da iyi ki yazın gitmemişim dedim, Çok kalabalıktı. Ancak yine de Mayısın 15'inden sonra gitmek daha iyi olabilir çünkü görmek isteyebileceğin bazı mekanlar 15 Mayıstan itibaren açılabiliyor. Tabii uçak ve otel/hostel fiyatları da mayıs ayında daha uygun. Mayıs ayında 15.000 mil ödeyerek aldığım bilet için Haziran ayında 30.000 mil ödeniyordu.

Postane: Gittiğim her ülkeden birkaç kişiye kartpostal yollamayı adet edindiğim için gittiğim yerlerde muhakkak postaneyi arıyorum. Burada da Old City sınırları dışında Parnu caddesindeki postaneye gittim ama (Finest Postkontor) Old city içinde de olduğunu Google map'den gördüm. Google map de önce old city kısmını bulup açar ve ardından da arama satırına Postkontor yazarsan kendine en yakın postaneleri bulursun.

Bu gezinin bana maliyeti (Mayıs 2022'de)

Bilet: 800 tl (+15.000 mil. Millerim olmasaydı 4.500 tl idi.)

Konaklama : 4 gece için toplamda 56 euro karşılığı 900 tl,

Yeme içme: Yaklaşık 60 euro karşılığı 965 tl (biraz Türkiye'den getirdim, biraz marketten aldım ve hostelde yaptım, biraz da kafe ve restoranlarda yedim içtim. )

Müze girişleri yaklaşık 20 euro karşılığı: 320 tl.

Estonya içi yol harcamaları: Tramvaylar (toplam 6 euro) + Haapsalu'ya gidiş dönüş (18 euro) toplamda: 24 euro karşılığı 385 tl.

Buraya vizeyi ve Tallin'den aldığım magnet, bileklik vs gibi şeyleri eklemiyorum.

İyi seyahatler